ORHAN VELİ KANIK KİMDİR?

ORHAN VELİ KANIK KİMDİR?



Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının en bilinen ve en başarılı isimlerinden bir tanesi olan Orhan Veli Kanık, 1914 İstanbul doğumludur. Eski edebiyatların öğrettiği tüm gelenekleri atmak amacıyla yola çıkan Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rıfat gibi isimlerle birlikte Garip Akımını başlatan bir edebiyatçıdır. Babası Mehmet Veli Kanık’tır. 1932’de Cumhurbaşkanlığı Bando Heyeti Şefliği’ne tayin edilen Mehmet Veli, daha önce de İzmir Bandosu ve İstanbul Mızıka-i Humayun’da çalışmıştır.

ORHAN VELİ KANIK'IN HAYATI




İlköğretimine Galatasaray Lisesinde başlayan Orhan Veli, babasının tayini sebebiyle taşındıkları Ankara’da Gazi İlkokulunda devam etmiştir. Hayatının büyük bir bölümünü İstanbul’da geçirmiş olan Orhan Veli, bir dönem babasının da isteği ile Ankara’da yaşamıştır. Bu dönemde Ankara radyosunda çalışan Orhan Veli, daha sonra öğretmenlik yapmıştır. Öğretmenlik görevini Galatasaray Lisesinde sürdürmekte olan büyük şair, aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde de eğitim almaya başlamıştır. Hayat şartlarının gereği olarak edebiyat fakültesini tamamlayamasa da edebiyata olan tutkusundan hiçbir zaman vazgeçmemiştir.
Henüz ilkokul yıllarında edebiyata olan düşkünlüğünün farkına varan Orhan Veli, o zamanlarda Melih Cevdet Anday ve Oktay Rıfat Horozcu ile aynı okulda eğitim almaktaydı. Çocukluk zamanlarında, okulun edebiyat dergisini beraberce çıkarmışlar ve böylelikle ilk eserlerini de çocuk edebiyatı üzerine vermişlerdir. Lise yıllarında ise daha çok yaptığı çeviriler ve tiyatroya olan ilgisi üzerine yoğunlaşan Orhan Veli, pek çok tiyatro oyununda da yer almıştır. Şairin en büyük şanslarından bir tanesi de, lisedeki edebiyat öğretmeninin Ahmet Hamdi Tanpınar olmasıdır. Öğretmeni, Orhan Veli’nin edebiyata olan ilgisini ve yeteneğini fark etmiş ve ona destek olmuştur.

Lise yıllarının ardından, Orhan Veli arkadaşları Melih Cevdet ve Oktay Rıfat ile tekrar bir araya gelerek Garip dergisini çıkarmışlar ve böylelikle de Garip akımını başlatmışlardır. Cumhuriyet döneminin ilk zamanları olan bu dönemde, pek çok edebiyatçı ağır söz sanatları ve aruz veznini kullanırken garipler akımının öncüleri olan bu şairler, sade bir dil kullanmış ve basit anlatımlar ile halkın da rahatlıkla anlayabileceği şiirler yazmışlardır. Tüm akımları reddederek kendi edebiyat anlayışları yönünde hareket eden bu cesur grup, kimi kişiler tarafından çok beğenilseler de pek çok kişi tarafından da taşa tutulmuşlardır.
Orhan Veli; 1950 yılında, 36 yaşındayken, bir kaza sonucunda komaya girmiş ve beyin kanaması geçirerek hayatını kaybetmiştir. Aşiyan mezarlığına gömülen şair, bu kısa hayatına pek çok eser sığdırmış ve ölümsüzlüğünü ilan etmiştir. İstanbul’a olan sevgisini, şiirlerinde bariz bir şekilde ifade etmiştir. “İstanbul’u Dinliyorum” şiiri de bu sevgisini dizelere döktüğü en güzel eserlerinden bir tanesidir

ORHAN VELİ KANIK'IN ESERLERİ?




Orhan Veli’nin de içinde bulunduğu Garip akımının ortaya çıkmasından önce, şiir ve diğer edebi eserlerin konusunun mutlaka büyük duygular ya da olaylar olması gerekmekteydi. Garip akımı ile beraber, herhangi bir konunun da şiirin teması olabileceği anlaşıldı. Orhan Veli, bu görüş açısından, konu ayrımına gitmeden her konuda şiirler yazdı. Eserlerinin tamamında, sade bir dil kullanmaktaydı. Hece ölçüsü ile yazmakta olan şair, söz sanatlarını fazla kullanmamış ve istediği konuyu, içinden geldiği bir anlatım ile kaleme almıştır.
Bu doğallığı, sadeliği ve döneminde yazılmayan tarzda eserler ortaya çıkarması da başarısının en temel nedeni olarak kabul edilmiştir. Orhan Veli’nin eserlerinin pek çoğu şiirlerinden oluşmaktadır; ancak bunun yanı sıra yazdığı nesirler de bulunmaktadır. Öykü, eleştiri ve makale yazın türlerinde nesirler yazmış olan Orhan Veli, tüm düz yazılarını bir kitapta toplayarak yayınlanmasını sağlamıştır.
Ayrıca şair, Fransızca ve Japonca dillerinden çeviriler de yapmıştır. Fransız yazarlardan La Fontaine’nin masallarının çevirisi en büyük ve en başarılı çevirilerindendir. Japonca olarak ise; çok beğendiği bir Japon şairin şiirlerini çevirmiş ve çeviri sırasında kendi dilini yansıtarak, aslında her çevirinin yeni bir eser yaratmak olduğunu bir kere daha göstermiştir.
Orhan Veli’nin sayısız şiir ve hikaye kitaplarının yanı sıra birçok da çeviri kitabı olmuştur. Onlardan bazıları şunlardır:
  • Garip (1941)
  • Vazgeçemediğim (1945)
  • Destan Gibi (1946)
  • Yenisi (1947)
  • Karşı (1949)
  • Bütün Şiirleri (1951)
  • Nasreddin Hoca Hikayeleri (1949)
  • Bir Kapı Ya Açık Durmalı Ya Kapalı (Çeviri, 1943)
  • La Fontaine’nin Masalları (Çeviri, 1948)
  • Hamlet (Çeviri, 1949)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sofokles hayatı, eserleri

Euripides Hayatı:

ZİYA OSMAN SABA KİMDİR?